1 Temmuz 2014 Salı

ÇATLASIN TÜM BİLİM DÜŞMANLARI

Sevgili bilim seven, sayan ve yıllardır devam eden çalışmalarımı heyecanla takip eden akıl timsali insanlar. Sakın alınmayın! Bu güne kadar hep sizler için denedim. Milyonlarca başarılı buluşum, insanlığın sınırlarını aşıp uzayın sonsuz boşluğunda bile duyulmuşken hep bir kaç haddini bilmez tarafından yapılan saldırılara göğüs germek zorunda kaldım.
.
Hain bilim düşmanları bu yazım size. Hatta bu buluşum tamamen sizin için. Çok heveslenmeyin çünkü evet sizin için, yani sizi alt etmek için.

Eski çağlarda yaşayan ve sürekli savaşan ilkel toplulukların kullandıkları, mızrak, kılıç ve ok darbelerinden bir nebze koruyan zırhlar vardır bilirsiniz. Zaman ilerledikçe ve ilkel silahlar yerini mekanik silahlara bıraktıktan sonra pek de bir işlevi kalmayan zırhlar artık günümüzde tamamen ortadan kakltı.

Her gün laboratuarımda gece gündüz demeden sayısız deney yapmaktayım. Muhteşem başarılı sonuçlara ulaşmak çok da kolay olmuyor. Pek çok deneme şiddetli patlamalarla sonuçlanabiliyor ve  bu sırada zaatalim de bir miktar zarar görebiliyorum. İşte bu sebeple başladığım zırh çalışmamda öncelikli bir kaç kriterim vardı.
ilk olarak zırh hafif olmalıydı, hareketlerimi kısıtlamayacak şekilde esnek ve bir tankın dahi ezemeyeceği kadar dayanıklı olmalıydı.

İlk tercihim Titanyum ve Adamantiyum 'u karıştırmak oldu. Bu alaşımı elde etmek için gerekli olan ısı düzeyi dünya üzerinde malesef bulunmuyor. Tam olarak 7 milyon derece sıcaklıkta birbiri ile etkileşime girebilen ve alaşım oluşturabilen bu iki metal ancak güneşe 112 milyon kilometre mesafedebu ısıya erişebiliyor. Evet çok meşakatli bir iş fakat doğru yerlerde tanıdıklarınız varsa sorun değil.

Önceki yazılarımı takip eden sevgili bilim hayranlarım aşinalardır, varolduğumuz uzayda pek çok farklı yaşam formundan dostlarım mevcut. Detaya girmeyeceğim, merak eden açsın okusun.

Dostlarımdan rica ettim, "Beş dakika karıştırsanız, şöyle bir ters yüz etseniz yeter" dedim. Sağolsunlar kırmadılar, pazartesi günü gönderdiğim iki metal, salı sabahı, sıcağı sıcağına elimdeydi. Arkadaşlara "Siz biraz soluklanın ben de bir çay koyup geleyim" dedim. Bir taraftan da nasıl heyecanlıyım.

Çayı hemen koyup koştum laboratuara. Alaşımı düz bir tezgaha boşalttım. Soğuyuncaya kadar da uzaylı arkadaşlarla sohbet edip gemilerine bindrip gönderdim.

Laboratuara gittiğimde gözlerime inanamadım. Ortaya çıkan yeni metal nasıl hafif, nasıl tiril tiril.  Böyle incecik, kumaş gibi ama su gibi de akıp gidiyor insanın elinden. Düşündüm, taşındım, baktım bundan zırh falan olmaz. Akşama davetli olduğum bir düğün vardı. Hemen oturdum şöyle vatkalı, iki parça şahane bir döpyes diktim. Nasıl şık oldu, nasıl havalı oldu anlatamam. Ohhh düşmanlarım çatır çatır çatladı.

3 yorum:

Syrano dedi ki...

Üstadım eğer söyleseydiniz ben bizim buradan Mithril yollayabilirdim size.

Maden Tetkik Arama'dan geldiler geçen gün kayınçomun evine, bahçelerinde Mithril'e rastlanmış, kayınçom da eşe dosta ayırmış bir kaç kilo, ben de değerlendirecek bir yer bulamadım ööyle vitrinde bekliyordu boş boş...

Pelin P.A. dedi ki...

Bu haberiniz beni kutuplarda kum bulmuşum gibi sevindirdi sevgili bilim dostum. Fazla metal göz çıkartmaz, hediyenizi bir sonraki muhteşem deneyimde kullanmak isterim. Bu sebeple sizden ricam değerli Mithril'i eski Diagon yolundaki postanede bulunan şahsi kasama bırakmanız. Yalnız kasa şifrelidir. Şifreyi öğrenebilmek için aşağıdaki ufak bilmeceyi kolaylıkla çözebileceğinize eminim.

Al eline hesap yapan makineyi,
1,866,366 ile çarp 2'yi,
Ekran tersine döndüğünde dostum,
Bulacaksınız gizli kelimeyi.

Syrano dedi ki...

Hmm... Şifreyi çözemedim bu yüzden kayınbiraderimin tek kız kardeşinin kocasından yardım almam gerekti, teslimatı da aynı şekilde dayımın tek yeğeni olan bu kişi yapacak :)))